Antalya otele gelen bayan izmir gecelik bayan arkadaş pet shop Kayseri dul bayan

Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Anasayfa Yazarlar DeMa Yazı Detayı Bu yazı 640 kez okundu.
DeMa
Köşe Yazarı
DeMa
 

Suriyede yeniden harp tehlikesi

            İç Savaş yeniden başlıyor gibi   Batılı kaynaklarda yayınlanmış son makalelerden - Hz. Yapay Zeka tarafından derlenen özette: Suriye 2024 yılında, demokratik devrimden güçlü bir otokrasiye kadar her şeyin mezarı olmuş, bir zamanlar potansiyel dolu olan bir ulusun maalesef bir zamanlar 'Kardeşim Esad' diyen Türk yöneticileri tarafından ihanete uğramış - ülke bütünlüğünü bozmak için vekalet savaşları taraflarca bombalanmış kalıntısıdır. Suriye İç Savaşı, yarım milyondan fazla insanın ölümüne, yüzlerce kasaba ve şehrin yıkımına ve bir zamanlar istikrarlı olan uluslararası düzenin çökmesine neden olan yıkıcı bir çatışma olmuştur. 21. yüzyılın tanımlayıcı çatışmalarından biri haline geldi ve sadece Amerika'nın terörle savaşı, Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail’in Filistin için İran ile arasındaki savaşla kıyaslanabilir. Ancak tüm bunlarla karşılaştırıldığında bile, Suriye’deki ÇOK boyutlu kaos, dünya genelindeki büyük güçlerin oyun sahası haline gelmesi ve ortada kalan insanlara uygulanan acımasız şiddetle dikkat çekiyor. Son üç dört yıldır Suriye İç Savaşı rahatsız edici döneme girmiş ve şu an itibarıyla, Suriye genelinde şiddet yeniden yükselişe geçmiş durumdadır.   2024, önceki yıllara kıyasla daha şiddetli geçiyor; 2023'ten, 2022'den, 2021 ve 2020'den daha fazla şiddet içermektedir. Eski direniş grupları yeniden savaşa katılırken, yeni gruplar ortaya çıkıp kendi iddialarını ortaya koyuyor ve Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), yıllardır olmadığı kadar güçlü bir pozisyonda. Suriye giderek parçalanıyor ve en kötüsü de kimsenin bunu artık izlemiyor olması. Ukrayna, Gaza, Sudan, Myanmar ve diğer ülkelerde savaş sürerken, dünyanın Suriye İç Savaşı'nın bu yeni aşamasından ilk haberi aldığında çatışmalar çoktan kontrolden çıkmış olabilir. Suriye'de neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken, zamanımızın en kötü çatışmalarından biri, daha da kötüleşme potansiyeline sahip. Suriye İç Savaşı, on yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve büyük bir kısmında durum apokaliptik boyutlara ulaştı. Başlangıçta, daha geniş Arap Baharı'ndan ilham alan bir demokrasi yanlısı hareketin, Iraq – Libya gibi ABD senaryosu olduğunu anlayan Esad rejimi tarafından şiddetle karşılandı ve BOP eşbaşkanıyım diyen ve ‘’bu Cuma namazını Şam - Emevi camiinde kılacağız’’ diye ilan eden Tayyib Erdoğan desteği ile kurulan ve hala korunan – MAAŞA BAĞLANMIŞ - Özgür Suriye Ordusu diye silaha sarılan hareket, hızla bir KAOS –girişimine dönüştü. İlk aylarda ve yıllarda Arap Baharı senaryosu devrim parçalanırken, Suriye kazanılamayacak bir savaşa çekildi. Suriye İç Savaşı, zayıf bir ulusa yabancı güçlerin müdahalesiyle bir dizi fraksiyonun birbirine inanılmaz bir şiddet uyguladığı bir savaşa dönüştü. Kadın erken demeden – Afganistan örnekli ÇAĞDIŞI TALİBAN türünden ‘’Cihatçı’’ Türkiye tarafından desteklenen bir isyanın yükselişi ile korkunç bir hilafet kuruldu ve ardından Suriye rejimi yavaş bir saldırı başlattı, ancak bu saldırı da ülkeyi birleştiremedi ve nihayetinde acı bir çıkmaza yol açtı. Sonuçta: Suriyedeki askeri üslerinin sayısını üçe çıkartan Rusya ve PKK uzantılarını koruyan onlarca destek noktasıyla ülkenin kuzeyine yerleşmiş ABD gibi Lübnan, Yemen, Libya, Irak, Somali … benzeri İslam dünyasında doğrudan EN GÜÇLÜ yurt dışı organizasyonları olan –İran’ında müdahalesi ile bugün, Suriye'nin egemen topraklarının büyük bir kısmı hala doğrudan Esad rejiminin kontrolü altında. Bu, başkent Şam'ı ve Ürdün sınırına yakın olan Dera'yı da kapsıyor. Rejim ayrıca, kuzeydeki Hama ve Halep gibi önemli şehirleri ve nüfusu az olan doğu bölgelerindeki kritik yerleri de kontrol ediyor. Her ne kadar ‘Cumaya Şam emevi camiinde namaz kılacağız’ diye kükreyen, keza 15 Termmuz kalkışmasında ‘ŞEREFSİZLER’ diyerek doğrudan suçlu bulduğu: S Arabistan, Mısır, BA Emirlikleri, Katar ile artık ‘Can dost !’ diyen Tayyib Erdoğan, şimdide keza KATİL dediği Esad ile ‘’Çok pişmanım, oyuna geldim ! AFFET’ türünden görüşmeyi arzuluyor.  Oysa: Ülkenin yöneticisi, savaşın zirveye çıktığı dönemde olduğu gibi bugün de şu an 58 yaşında olan Beşar Esad rejimi, Rusya ve İran tarafından çok büyük askeri ve siyasi yardım alırken, şu an EN BÜYÜK İSLAM lideri pzisyonundaki petrol zengini, İran'ın – tam olarak başından beri ‘Bensiz Suriye planı olmaz’ dercesine, alay ettiği ucuz Türk dış politikalarını rezil eder şekilde, Orta Doğu'daki müttefik aktörler ağındaki EN GÜÇLÜ durumunu ispatlar gibi. Türkiyenin İçişleri bakanı - Ali Yerlikaya’nın Kaymakam olduğu dönemde lahmacunlarla karşılayıp - Habur Çadır mahkemelerinde çoğu TESCİLLİ KATİL PKK – Peşmerge güçlerini silahları ile uğurlaması rezaleti ile yolladığı Suriye'nin kuzeydoğusundaki geniş bölgeler, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin kontrolü altında ve genellikle Rojava olarak bilinen ve artık ABD tarafından tanınan Otonom Kürt yönetimindeki bölge, işlevsel olarak özerk olup Esad rejiminin burada kontrolü yok. Rojava Yönetimi, Batı dünyası tarafından doğrudan demokrasiye, cinsiyet eşitliğine, dini ve kültürel çoğulculuğa yönelik çabaları nedeniyle övgü alsa da, aynı zamanda Tıpkı Türkiye gibi özellikle medya sansürü ve otoriter eğilimleri nedeniyle DİKTATÖR rejimi diye eleştiriliyor. Kuzeydoğudaki Türkiye tarafından maaşa bağlandığı iddia edilen – hatta Ankara tarafından Libya’ya gönderilmiş - Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Esad hükümetine karşı askeri tehdit olarak kabul edilirken ve Kürt güçler ile Esad yanlısı milisler arasında zaman zaman çatışmalar çıksa da, genellikle büyük çaplı çatışmalar nadiren yaşanıyor. Bu kırılgan statüko, son aylarda çatlamaya başladı ve Dera ile komşu Süveyda vilayeti birer sıcak nokta haline geldi. Haziran ayından bu yana, Suriye askeri subayları kaçırıldı ve rehine olarak alıkonuluyor. Türkiye kendi halkı tarafından haklı olarak eleştirilmesi, bayramlarda savaştaki ülkesine gidebilen - mayınları temizlettirilen – kevgir olmuş hudutlarından 8.5 MİLYON ne idüğü belirsiz –içişleri bakanın sıkılmadan yapabildiği ‘’sadece İstanbu’da 726.ooo’i KAYIP – adreslerinde bulunamıyor !’ diye itiraf ettiği Suriye’lilerin ülkeyi işgal etmesi ile Tayyib Erdoğan çaresilik içinde kıvranarak, Körfez ülkelerinden – Rusya’dan ve hatta en güçlü İslam ülkesi İran’dan hemen hergün – bir an önce ’Asad ile barış arayan !’ imdat çığlıkları ile çıkmaza girdiği belirginleşti. Bu çatışmanın, çok daha kötüye gitmeden önce daha geniş çaplı bir savaşa dönüşme potansiyeli bulunurken Suriye'nin geleceği, Türkiye’yide felakete sürükleyebilecek birçok belirsizlik ve tehlikeler içeriyor.  

Suriyede yeniden harp tehlikesi

 

 

 

 

 

 

İç Savaş yeniden başlıyor gibi

 

Batılı kaynaklarda yayınlanmış son makalelerden - Hz. Yapay Zeka tarafından derlenen özette: Suriye 2024 yılında, demokratik devrimden güçlü bir otokrasiye kadar her şeyin mezarı olmuş, bir zamanlar potansiyel dolu olan bir ulusun maalesef bir zamanlar 'Kardeşim Esad' diyen Türk yöneticileri tarafından ihanete uğramış - ülke bütünlüğünü bozmak için vekalet savaşları taraflarca bombalanmış kalıntısıdır.

Suriye İç Savaşı, yarım milyondan fazla insanın ölümüne, yüzlerce kasaba ve şehrin yıkımına ve bir zamanlar istikrarlı olan uluslararası düzenin çökmesine neden olan yıkıcı bir çatışma olmuştur. 21. yüzyılın tanımlayıcı çatışmalarından biri haline geldi ve sadece Amerika'nın terörle savaşı, Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail’in Filistin için İran ile arasındaki savaşla kıyaslanabilir.

Ancak tüm bunlarla karşılaştırıldığında bile, Suriye’deki ÇOK boyutlu kaos, dünya genelindeki büyük güçlerin oyun sahası haline gelmesi ve ortada kalan insanlara uygulanan acımasız şiddetle dikkat çekiyor. Son üç dört yıldır Suriye İç Savaşı rahatsız edici döneme girmiş ve şu an itibarıyla, Suriye genelinde şiddet yeniden yükselişe geçmiş durumdadır.

 

2024, önceki yıllara kıyasla daha şiddetli geçiyor;

2023'ten, 2022'den, 2021 ve 2020'den daha fazla şiddet içermektedir. Eski direniş grupları yeniden savaşa katılırken, yeni gruplar ortaya çıkıp kendi iddialarını ortaya koyuyor ve Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), yıllardır olmadığı kadar güçlü bir pozisyonda. Suriye giderek parçalanıyor ve en kötüsü de kimsenin bunu artık izlemiyor olması. Ukrayna, Gaza, Sudan, Myanmar ve diğer ülkelerde savaş sürerken, dünyanın Suriye İç Savaşı'nın bu yeni aşamasından ilk haberi aldığında çatışmalar çoktan kontrolden çıkmış olabilir.

Suriye'de neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken, zamanımızın en kötü çatışmalarından biri, daha da kötüleşme potansiyeline sahip. Suriye İç Savaşı, on yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve büyük bir kısmında durum apokaliptik boyutlara ulaştı. Başlangıçta, daha geniş Arap Baharı'ndan ilham alan bir demokrasi yanlısı hareketin, Iraq – Libya gibi ABD senaryosu olduğunu anlayan Esad rejimi tarafından şiddetle karşılandı ve BOP eşbaşkanıyım diyen ve ‘’bu Cuma namazını Şam - Emevi camiinde kılacağız’’ diye ilan eden Tayyib Erdoğan desteği ile kurulan ve hala korunan – MAAŞA BAĞLANMIŞ - Özgür Suriye Ordusu diye silaha sarılan hareket, hızla bir KAOS –girişimine dönüştü.

İlk aylarda ve yıllarda Arap Baharı senaryosu devrim parçalanırken, Suriye kazanılamayacak bir savaşa çekildi. Suriye İç Savaşı, zayıf bir ulusa yabancı güçlerin müdahalesiyle bir dizi fraksiyonun birbirine inanılmaz bir şiddet uyguladığı bir savaşa dönüştü. Kadın erken demeden – Afganistan örnekli ÇAĞDIŞI TALİBAN türünden ‘’Cihatçı’’ Türkiye tarafından desteklenen bir isyanın yükselişi ile korkunç bir hilafet kuruldu ve ardından Suriye rejimi yavaş bir saldırı başlattı, ancak bu saldırı da ülkeyi birleştiremedi ve nihayetinde acı bir çıkmaza yol açtı.

Sonuçta: Suriyedeki askeri üslerinin sayısını üçe çıkartan Rusya ve PKK uzantılarını koruyan onlarca destek noktasıyla ülkenin kuzeyine yerleşmiş ABD gibi Lübnan, Yemen, Libya, Irak, Somali … benzeri İslam dünyasında doğrudan EN GÜÇLÜ yurt dışı organizasyonları olan –İran’ında müdahalesi ile bugün, Suriye'nin egemen topraklarının büyük bir kısmı hala doğrudan Esad rejiminin kontrolü altında. Bu, başkent Şam'ı ve Ürdün sınırına yakın olan Dera'yı da kapsıyor. Rejim ayrıca, kuzeydeki Hama ve Halep gibi önemli şehirleri ve nüfusu az olan doğu bölgelerindeki kritik yerleri de kontrol ediyor.

Her ne kadar ‘Cumaya Şam emevi camiinde namaz kılacağız’ diye kükreyen, keza 15 Termmuz kalkışmasında ‘ŞEREFSİZLER’ diyerek doğrudan suçlu bulduğu: S Arabistan, Mısır, BA Emirlikleri, Katar ile artık ‘Can dost !’ diyen Tayyib Erdoğan, şimdide keza KATİL dediği Esad ile ‘’Çok pişmanım, oyuna geldim ! AFFET’ türünden görüşmeyi arzuluyor.  Oysa: Ülkenin yöneticisi, savaşın zirveye çıktığı dönemde olduğu gibi bugün de şu an 58 yaşında olan Beşar Esad rejimi, Rusya ve İran tarafından çok büyük askeri ve siyasi yardım alırken, şu an EN BÜYÜK İSLAM lideri pzisyonundaki petrol zengini, İran'ın – tam olarak başından beri ‘Bensiz Suriye planı olmaz’ dercesine, alay ettiği ucuz Türk dış politikalarını rezil eder şekilde, Orta Doğu'daki müttefik aktörler ağındaki EN GÜÇLÜ durumunu ispatlar gibi.

Türkiyenin İçişleri bakanı - Ali Yerlikaya’nın Kaymakam olduğu dönemde lahmacunlarla karşılayıp - Habur Çadır mahkemelerinde çoğu TESCİLLİ KATİL PKK – Peşmerge güçlerini silahları ile uğurlaması rezaleti ile yolladığı Suriye'nin kuzeydoğusundaki geniş bölgeler, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin kontrolü altında ve genellikle Rojava olarak bilinen ve artık ABD tarafından tanınan Otonom Kürt yönetimindeki bölge, işlevsel olarak özerk olup Esad rejiminin burada kontrolü yok. Rojava Yönetimi, Batı dünyası tarafından doğrudan demokrasiye, cinsiyet eşitliğine, dini ve kültürel çoğulculuğa yönelik çabaları nedeniyle övgü alsa da, aynı zamanda Tıpkı Türkiye gibi özellikle medya sansürü ve otoriter eğilimleri nedeniyle DİKTATÖR rejimi diye eleştiriliyor.

Kuzeydoğudaki Türkiye tarafından maaşa bağlandığı iddia edilen – hatta Ankara tarafından Libya’ya gönderilmiş - Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Esad hükümetine karşı askeri tehdit olarak kabul edilirken ve Kürt güçler ile Esad yanlısı milisler arasında zaman zaman çatışmalar çıksa da, genellikle büyük çaplı çatışmalar nadiren yaşanıyor.

Bu kırılgan statüko, son aylarda çatlamaya başladı ve Dera ile komşu Süveyda vilayeti birer sıcak nokta haline geldi. Haziran ayından bu yana, Suriye askeri subayları kaçırıldı ve rehine olarak alıkonuluyor.

Türkiye kendi halkı tarafından haklı olarak eleştirilmesi, bayramlarda savaştaki ülkesine gidebilen - mayınları temizlettirilen – kevgir olmuş hudutlarından 8.5 MİLYON ne idüğü belirsiz –içişleri bakanın sıkılmadan yapabildiği ‘’sadece İstanbu’da 726.ooo’i KAYIP – adreslerinde bulunamıyor !’ diye itiraf ettiği Suriye’lilerin ülkeyi işgal etmesi ile Tayyib Erdoğan çaresilik içinde kıvranarak, Körfez ülkelerinden – Rusya’dan ve hatta en güçlü İslam ülkesi İran’dan hemen hergün – bir an önce ’Asad ile barış arayan !’ imdat çığlıkları ile çıkmaza girdiği belirginleşti.

Bu çatışmanın, çok daha kötüye gitmeden önce daha geniş çaplı bir savaşa dönüşme potansiyeli bulunurken Suriye'nin geleceği, Türkiye’yide felakete sürükleyebilecek birçok belirsizlik ve tehlikeler içeriyor.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort