Analiz …
Türkiye'nin geleceği hakkında çok karamsar bir tabloda, tıpkı 27 Mayıs 1960 öncesi Demokrat Parti gibi davranmaya başlayan AKePe, her geçen gün giderek Saddam rejimi gibi bir yapıya dönüşüyor.
Etkisiz ve zayıf ana Muhalefet CHP, maalesef sadece göstermelik tepkiler verip, örneğin asla Meclisi Boykot gibi somut adımlar atmazken, Tamamen ufak ortak MHP'ye teslim ve onun politikalarını benimseyen, AKePe ile Türkiye çok tehlikeli bir yola sürükleniyor.
Meclisteki Hukuksuzluk enson MV Can Atalay olayında, Yemin ettikleri halde anayasayı askıya alan AKePe milletvekilleri tarafından, en üst yetki - Anayasa Mahkemesi kararının yok sayılması ile meclisin işlevsiz hale getirilmesi hali, Türkiye sanki bir çete yönetimine dönüştürülüyor gibi. Sonuç olarak Toplumsal Gerilim ve Şiddet, son çaresi sürekli gündem saptırtma olan AKePe bilinçli olarak körükleyip iktidarda kalabilme adına Türkiye’yi iç çatışmaya sürüklemesi ihtimali kuvvetle artıyor.
Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararını uyulmaması için olağanüstü toplantı talep eden muhalefetin gerçek amacı neydi ? bilinmez lakin, toplanan Mecliste Yumruklar havada uçuştu kan aktı.
Aslında: Muhalefet sadece konuya odaklanıp baskılarını Cumhurbaşkanı ve/ya adalet bakanının bir tezkere hazırlayıp Can Atalay'ın milletvekilliğini mecliste okutma talebinde bulunmalı, Anayasa mahkemesinin kararını uygulatması talebiyle, meclisi toplantıya çağırıp, karar okutulup Can Atalay MV yemin töreni yapılmasında ısrarcı olması gerekirken, tam tersine iktidarın oyununa geldi ve Anayasa mahkemesinin kararına uymamaya Meclisi ortak etti.
Normalde meclis oturumun açılışı Her partinin meclis başkan vekili sıralaması sırasıyla yapılır. Fakat sıra CHP'li Başkan vekilindeyken, tuhafça Numan Kurtulmuş’un tipik bir AKePe taktiği ile ‘’sırayı değiştiriyorum, yönetimi Bekir Bozdağ'a veriyorum’’ dediği anda, Muhalefet hemen DUR deyip tüzüğü nasıl değiştirirsin, sırayı bozarsın ? değiştiriyorsan biz yokuz’’ diye İTİRAZ etmemiş, en basitinen tepkilerini gösterme adına salonu bile terk etmemiş.
Tükenmişliği her halinden belli - artık hırsını öfkesini şiddete başvurarak elde etmeye çalışan AKePe, birkaç ay önce eski Ulaştırma Bakanının bir milletvekiline yumruk atması ve şimdide eski futbolcu AKePe milletvekili Alpay Özalan bar fedaisi gibi, başka bir MV kürsüde konuşurken kalleşçe kendisine yaklaşıp yumruk sallayışınada, sessiz muhalefet yine meclisi terk etme kararı almıyor, aksine oturumun devam etmesine göz yumarak, Anayasa mahkemesinin kararına uygulanan Hukuksuzluğun meşrulaştırılmasına yardımcı oldu gibi.
Bütün umudunu muhtemel bir ekonomiyi toparlama mucizesine bağlamış AKePeli başkan Tayyip Erdoğan, başarılı olamazsa çok yakında, meclisteki son kavga gibi, kaba kuvvet sokaklara yayılacak ve şu an yaşanan silahsız iç savaşın körüklenip alev alması kaçınılmaz olacaktır.
MV olabilmeleri için EN ÜST anayasayı korumaya yemin edenlerin daha sonra ‘Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması’ konusunda, AKePe sanki muhalefetle işbirliği içindeymiş gibi konuyu sulandırarak ve tarihinde İLK KEZ kadın milletvekiline yumruk atılmasına müsaade edilmesi, sanki artık DİNGONUN AHIRI meclis, ülkenin hukuk devleti olmadığını ispatlar gibi.