Trabzon ve Türkiye diye iki derdi olan adam gibi bir adamı yolcu ettik geçen hafta Ankara’dan. Maalesef sayıları hızla azalıyor öyle insanların. Benim için ülke sevdalısı olmasının ötesinde bir sıfatı daha vardı o güzel insanın. Keşke bir ağbim olsaydı diyen birinin ağbi yerine koyduğu birisiydi O benim için...
2019 yılının son günlerinden biriydi. Yerel bir gazetedeki yazımı okumuş ve arayıp fırçalamıştı bir Ağbi gibi: “Tamam iyi güzel yazıyorsun da bu kentin imar sorununa niye hiç değinmiyorsun, her şeye ben mi koşacağım..? Bu hafta imar sorununu yaz” demişti...
Onun kavgasına destek olabilmek için o hafta yazdığım yazıyla selamlıyorum onu bu hafta. Kavgan kavgamızdır Haluk Ağbi, huzur içinde uyu...
Oy Trabzon Trabzon
Dünya karşılaştığınız fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinizle ilgilenir...
William McFee
Bana türkülerimizdeki Trabzon’u geri verin size güzel bir Türkiye hediye edeyim. Ama içindeki kalaylı kazanları ile geri vereceksiniz. Derelerinin kenarına kilim serebileceğim. Limanın gerisinden Araklı’yı görebileceğim o türkülerdeki Trabzon’u istiyorum yani...
Yok, veremezsiniz değil mi..! Çünkü onlar türkülerde kaldı artık. Sahi, nasıl katlettiniz bu cennet vatanı..?
Bütün Türkiye sizi kıskanıyor ve ayağa kalkmış sizinle uğraşıyor değil mi? Aynı bütün dünyanın Türkiye’yi kıskanıp uğraştığı gibi..!
Gelin sizin hiç sıraya koymadığınız, hiç kimsenin de kıskanmadığı Ordu’ya göndereyim sizi. Ne işimiz var Ordu’da demeyin hemen. Oranın da Boztepe’si var...
Önce çıkın Boztepe’ye şu Ordu’ya bir bakın. Çok güzel kızlarını göreceksiniz. Saz çalın oynasınlar biraz. Sonra o kızlardan otuz kırk yıllık Boztepe fotoğraflarını isteyin ve bir o fotoğraflara bakın bir de çevrenize. Daha sonra babalarının dedelerinin Boztepe’den Ordu sahillerine çektikleri fotoğrafları da isteyin onlardan. Bir o fotoğraflara bakın bir de o fotoğraflardan Ordu sahillerine...
Ve sonra da kırmızı plakalı siyah plakalı arabalarınıza, plakasız helikopterlerinize binip gelin. Ben Trabzon Boztepe’de bekliyor olacağım sizleri. Babalarınıza dedelerinize kadar gitmeyeceğim öyle. Sizin gençliğinizde Boztepe’ye ve Boztepe’den Trabzon sahillerine çektiğiniz fotoğrafları göstereceğim sizlere. Eminim hiç utanmadan bakacaksınız o fotoğraflara ve o fotoğraflardan sahillere...
Şimdi anladınız mı bütün Türkiye Ordu’yu kıskanmıyor da sizi neden kıskanıyor...
Çocuklarınıza, torunlarınıza büyürken dinlediğiniz Karadeniz türkülerini dinletin lütfen. Hem Davut abileri de hangi türkülerle anlatmış daha iyi anlayarak tükürsünler yüzünüze...
Efendiler ..!
Trabzon limanından kalkan gemi geri dönememiştir sayenizde. Hiç Karadeniz’in hırçın dalgalarında, dış güçlerde kusur aramayın boşuna. Beş kuruş para için, üç kuruşluk koltuklar için ruhunuzu ve Trabzon’un geleceğini daha fazla satmayın. İmar ve çevre katliamlarına dur diyin...
Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar...