Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar…
Mustafa Kemal Atatürk
Hak etmedik be Atam, gel Cumhuriyetini geri al, Halife kalsın. Durun hemen celallenmeyin, anlatmağa çalışacağım. Anlatmağa çalışacağım diyorum, çünkü en zayıf olduğum konudur tarih. Hatta zayıf demek eksik anlatmak olur, tarih bilgim yoktur demek daha yerinde olur. Ama bir devrimci de dünya devrim tarihini biraz olsun bilmelidir yani…
Tarihte üç tane büyük devrim gerçekleştirilmiştir. Bir Fransız Devrimi, iki Bolşevik Devrimi, üç Atatürk Devrimi…
Sadece isimlerinden bakınca bile farklı oldukları hemen anlaşılıyor. Birincisi bir ulusun devrimidir. İkincisi bir sınıfın devrimi, üçüncüsü de bir adamın devrimi. Uzun uzun anlatamam. Fransız devriminin arkasında 350 yıl vardır. Rönesans hareketleri, Michel de Montaigne, Voltaire, Denis Diderot, Jan Jack Rousseau, Montesquieu ve benim bilmediğim bir sürü kişi. Bolşevik devriminin arkasında 100 yıl vardır. Aleksandr Puşkin, Karl Marx, Friedrich Engels, Fyodor Dostoyevski, Lev Nikolayeviç Tolstoy, Maksim Gorki ve yine benim bilmediğim bir sürü kişi…
Atatürk Devrimi’nin arkasındaki her şeyi biliyorum ama. Sadece 4 yıl ve sadece Mustafa Kemal diye tek başına bir adam. Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletlerini, yenilen ve yıkılan bir devleti toparlayarak yenen bir askeri dehadır o Mustafa Kemal. Elbette çok iyi yetişmiş silah arkadaşları ve canını dişine takan bir ulus da vardı yanında ama onların hemen hemen hepsi hılafeti geri getirmek uğruna savaşıyorlardı. Uzun konu, ayrıntılarına girmeyeceğim. Zaten hurafelere ve feslilere bakmayıp biraz akılcı bir gözle tarihe bakabilen herkesin kolayca görebileceği bir konu…
Atatürk batının 350 yılda yaptığını 15 yıla sığdırdığı için anlayamadık, hazmedemedik. Bugün gericiliğin hortlaması sırf bu yüzdendir işte. Devrimlerini tamamlayan batı ülkelerinde kilise devlete karışamıyor, biz ise bırakın ileri gitmeyi geri gidip camilerden Cuma hutbeleriyle yönetilmeye başladık şimdi. Çünkü O’nun ömrü yetmedi biz de boşuna yaşadık, devrimi tamamlayamadık...
Her şeyi gördüğü gibi 100 yıl sonrasının bu günlerini de gören Atatürk, devrimi tamamlamak için yol göstermişti hepimize aslında ama biz o yolu göremedik. Şöyle demişti..:
“Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister...”
Evet çok geç kaldık efendiler. Hemen hepimiz birer öğretmen olup bu nesilleri yetiştirmek için ömrümüzü Cumhuriyet’e armağan etmeliyiz. Çocuklarınızı devletin eğitim sistemine teslim etmeyip kendiniz eğiterek başlayabilirsiniz. Hemen bugün...
Başka yolumuz yok...