"İlber Ortaylı Cahille Sohbeti Kestim"
Miss Turkey
Sosyal medyada Miss Turkey aslında güzel değil … şeklinde yorumlar yapıldı fakat Türk halkının ve erkeklerinin umumi güzellik algısını tartışmak gerek. Miss Turkey 2024 güzellik yarışması yapıldı ve İdil Bilgen kazanınca, sosyal medyada çok tartışılıyormuş. Ben İdil’i babası büyükelçi iken - küçükken tanıdım. Koç Üniversitesi tıp fakültesi mezunu. Benim güzellik algım bir yana dünyada en zor ve lüzumsuz şey bizim sokaktaki adama güzel kadın tarifi sormaktır.
Aslında hiç yapılamayacak bir şey. Tarih boyunca gördüğüm en güzel beş kadın diye sorulduğunda biz Osmanlı hanedanın prensesleri arasında mesela Hanzade Sultan'la Neslişah Sultan'ın tartışmasını yapar ‘’Prenses deyince devletli bir yüz sahibi olacaksın’’ derdik. Onun için tercihimiz Neslişah sultan idi. Çok nadiren ve hakikaten boyu postu her şeye uygundu ve Türklerden Türk hanedanlarından kalma güzel prenses yüzünde herkes ittifak etmişti.
Keza, Osmanlı sarayından evlenen – Yunanistan Kavaladan Türk asıllı Mehmet Ali Paşanın torunu - son Mısır Kralı Faruk'un kız kardeşi güzeller güzeli Fevziye Sultan’ın kısmetine pek çirkin olmayan - yemeyi içmeyi tavrı bilen İran Şahı Muhammed Rıza çıktı ve ilk eşi oldu.
Yine hayatımda herhalde hocam Gülşen Bubikoğlu kadar güzel bir kadın görmedim. Yakın çağ Türk güzelleri arasında filmlerinde gözlerinin ifadesi ile Belgin Doruk da çok güzel biri idi. Türkan Şoray, Fatma Girik ve belkide modern Türk kadınını ifade eden Hülya Koçyiğit vardı.
Örneğin: Yunanistan'da da aynı ayrım İrena Papaz için yapılırdı. Kendisine gözlerinden dolayı Türk halkı seni çok beğeniyor demiştik, oda ‘Ay dedi siz gözemi bakıyor ?’ diye cevap vermişti. Onun için İrena Papaz gibi bir sanatçın varsa, o ülkenin öylede kaliteli bir seyircisi ile sırtı yere gelmez. Çünkü Allah ve tabiat herkese vermiştir, fakat güzeli ve kabiliyeti nasıl kullanacaksın ? çok önemli bir şey.
Onun için dünyada hiçbir jüri birinden daha adil değildir. Fakat üniversite sıralarından kalkıp da güzellik yarışmasına giren biri olarak İdil bu güzellik yarışmasında aldığı ödülü ve dereceyi ve reklam imkanını başka bir saha içinde kullanabilecek.
Benzer konularda biraz gevezelik yapmak gerekirse:
Kemal Kılıçdaroğlu, partinin başına niye geçmiş onu anlamadım. Çünkü hiçbir zaman toplum tarafından beklenen - gereken politikacı tipi değildi. Biri iyi dürüst bir devlet memuru olabilir lakin siyaset çok daha başka yetenekler gerektirir. Tanıdığım ilk günden itibaren Efendi mütevazi iyi bir devlet memuru idi. Yanlışı ve hilesi hurdası ne görüldü ne duyuldu biri olarak tanırım ve çokda hoşgörülü biriydi.
Ama bir partinin başına niye geçmiş ? onu anlamadım çünkü beklememiz gereken Cevval politikacı tipi değildi. Devamında da bir gerek görmüyorum, çünkü siyasi hayatına kendisini tutanlarda da sadece lokal partizanlık görüyorum. Yani siz bir adamı İlla ne olursa olsun bizdendir diye ileri sürüyorsan kendi kişiliğinize ve davanıza da ihanet etmiş olursunuz. Son dönemde Kemal Bey için gerçekten ben de üzülüyorum çünkü CHP genel başkanıyken çıkmadığı kadar televizyona çıkıp röportaj veriyor. Hatta şu anda Bence Özgür Özel’den daha fazla televizyona çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlu belki Başbakan - iktidarda önemli bir rolü olmadı ama bir şeyler yapmaya çalıştı ve bir partinin başında bulundu kendine göre bir dönüşümü sağlamaya çalıştı sağlayamadı. Çünkü maalesef Türkiye'de siyasi partiler belirgin meslek gruplarının ve belirgin lokal grupların kümelendiği yerlerdir ve hiçbiri gibi CHP'de istisna değildir. Şayet bu kusuru görür ve kısa zamanda tasfiye etmeye kalkışırsa çok muvaffak olurlar ve Türkiye demokrasisi düzelir.
Tuhaf bir meslek gurubu gibi, bir gurup insanlar her yere yerleşiyorlar öyle bir yerleşme ki bu bir siyasi idealin falan topladığı bir yerleşme değil, adeta bir yazlık sitede, toplama adamların bir araya gelmesi gibi, Türklerin gruplaşma kalıpları hep aynı partide de güzelleştirme cemiyetinde. Örneğin: Bitlisliler veya Siirtliler veya İzmir'i Kalkındırma cemiyetinde de aynı şekilde oluyor.
İkincisi bu siyasi partilerde korkunç bir şekilde bir takım insanların ne yapacakları mühim değil programı okumuyorlar bile ve aynı insanların milletvekili seçildikleri takdirde bırakınız bütçe komisyonlarını falan yeminin dışında kürsüye çıkmazlar. Bu Türk siyasi Hayatının bir hastalığıdır.
Hüdarpar Genel Başkanı diyor ki
Anayasanın 4. maddesi değiştirilmeli diyor. Onların niyeti belli, aslında hepsini değiştirme niyetleri var, onun için ilk değiştirilecek vidayı buldu mu allah muhafaza. Hüdapar Genel Başkanı içinde laiklikten - cumhuriyete devletin yapısını tanımlayan o ilk üç maddenin değiştirilemez olduğunu söyleyen 4 maddeden rahatsız olmuş olmuş. Kendisine AKePe Genel Başkan yardımcılarından Yasin Aktay da destek olmuş. Bunlar Türkiye'de söylenmemesi gereken laflardır. Efendim milliyetçilik yapıyorum diye böyle bir şey olmaz. Onu da yap ama işte bazı söylenmemesi ve müracaat edilmemesi gereken üsluplar vardır. Yasin bey ‘’bu tip anayasadaki böyle değiştirilemez yapılamaz edilemez şeklindeki ifadeler millet iradesini ciddiye almamaktır’’ gibi bir söz söylerken, AYNI partiden Genel Başkanı Yardımcısı - Parti sözcüsü Ömer Çelik de bu konuda herhangi bir tartışma söz konusu değil deyip ilk 3 maddenin değiştirilemez olduğunu ve 4. maddenin değişmesine yönelik karşıtı bir açıklama yapması inanılmaz tezattır.
İsrail'in Çağrı cihazları üzerinde yaptığı patlatma
Ufaktan hepimizde bir tırsma oldu, herkes akıllı telefonları kullanıyorsa sizde benim gibi basit AKILSIZ eski tip telefon kullanırsanız belki sorun çözülür. İsrail'in en son Çağrı cihazları üzerinde yaptığı şeyi patlatma hikayesini gösteriyorki, merdiven altı kaçak kuran kursları yerine çağdaş – ileri üstün teknolojiye sahip olmazsan, sonun hiç iyi olmaz. Türkiyenin silah endüstrisinde çabalarken, diğer teknolojik konulara uzak durması ÇOK YANLIŞ bir vizyonsuzlukdur.