İYİ MİYİZ  KÖTÜ MÜYÜZ?   Televizyon pek izlemem. Bazen denk geliyorum. Devleti idare eden başkanına, bakanına, bürokratına bakıyorum. Söylemleri birbirini tutmuyor, biri ayrı biri başka söylüyor. Hamasi nutuklar atıyorlar.   Ben düşünen, sorgulayan, eleştiren bir insanım. Öyle durumlar oluyor ki; düşünüyorum ben mi aptalım, onlar mı çok akıllı? Arkasından gündem değiştirmeler, algı operasyonları ile topluma yerse yapıyorlar. Oysa bu ülkenin sorunu EKONOMİ, GEÇİM SIKINTISI diye sıralarım böyle.    Barakada yaşayan bir anne, çocukları bırakıp kağıt toplamaya gidiyor. Beş çocuğu yanarak can veriyor. Kim bunun suçlusu? Neden o halde bir hayat yaşıyorlar? Bunları sormayalım mı, sorgulamayalım mı?   Dört kişinin içinden, katilini bulup ortaya çıkaramadığımız Narin cinayetinden çok gerdi toplumu. Bu olayın Narin cinayetinden ne farkı var?    Trabzon Lisesi'nde okurken, Kış konulu kompozisyona sade şunu yazmıştım: "Kış zenginler için bir eğlence, yoksullar için büyük bir sıkıntıdır." Beş yavrumuzun ölümü bunu hatırlattı bana.   Şimdi atılan nutuklara bakıyorumda; 22 yıldan beri bu ülkeyi sizler yönetmiyor musunuz?, Sizler iktidarda değil misiniz? Hala nutuk atmaya devam ediyorsunuz. Ekonomiyi düzelteceğiz, enflasyonu tek rakama indireceğiz falan.   Artık anladık birşey yapamayacağınızı. Hala Eylül 2024'te açlık sınırı 20.478 TL, yoksulluk sınırı 70.835 TL olan bu ülkede 9.000-12500 TL alan emekli var. Bu gerçeği gizleyelim mi? Görmezden mi gelelim sizler gibi.   Açıkçası iyi değiliz arkadaş, iyiye de gitmiyoruz.   Rahmetli Demirel'e Türkiye'nin durumunu sormuşlar. Şöyle cevap vermiş. -Tek kelimeyle söylemek gerekirse iyi, iki kelimeyle söylemek gerekirse iyi değil derim, demişti.   Bende iki kelime ile söylüyorum, maalesef durum iyi değil.   Babür Ali Yaşar Eğitimci/Araştırmacı