Tuhaflıklar ve....
İran’ın 2005-2013 yılları arasındaki Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın 2017’de Hasan Ruhani’ye, 2021’de ise İbrahim Reisi’ye karşı aday olma talebi İran Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından reddedilmişti.
İkinci red sonrasında Ahmedinejad İran istihbaratındaki Kontr-İsrail biriminin başındaki kişinin İsrail ajanı olduğunu açıklamış, İsrail’in İran içerisinde karmaşık operasyonlar yapmaya muktedir olduğunu söylemişti.
Nisan 2024’te Şam’da İran Konsolosluğu ek binasında Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Mehmet Rıza Zahidi İsrail’in hava saldırısı sonucu öldürüldü. Bir ay sonra Reisi’nin helikopteri düştü. İki komşu da Ahmet Necdetlerin değerini bilemedi.
7 Ekim 2023 İzzeddin el-Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonundan bugüne kadar Hamas’ın lideri İsmail Haniye Tahran’da, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ise Beyrut’ta öldürüldü, Binlerce Hizbullah militanının haberleşme cihazı eş zamanlı olarak patlatıldı. Düşük IMDB puanlı bilim kurgu filminden sahneler izledik. Nitelikli bilginin doğru kullanıldığında ne derece ölümcül olduğunu gördük.
İsrail tüm Ortadoğu’ya eğitimin önemini anlatıyor. Dünyevi işlere Allah’ı karıştıran, adeta Allah ile aldatan Arapları adım adım mağlup ediyor. İslam aleminin cehaleti de işlerine geliyor. Şüphesiz bu durum on yıllar içerisinde kendi kendine gelişmedi. İsrail komşularındaki selefi zihniyeti yok etmek için Arap coğrafyasına köy enstitüleri kurmak gibi bir misyona hiç sahip olmadı. Komşularından gördüğünü daha bilinçli ve etkili biçimde yerine getirdi.
Göğü görünmez bir duvarla kaplayabilen, ticarette ve diplomaside ileri düzeyde başarılı bir toplum, uyarılar gelmesine rağmen Arapların ilkel bir genel taarruzunu gözden kaçırmış olması hayatın olağan akışına aykırı. Azeri-Yahudi iş birliğinin Türk dünyası için anahtar değeri olduğunu düşünen biri olarak senaristi tebrik ettiğimi belirtmek istiyorum.
Ancak çok yönlü olduğu görülüyor. İsrail sağ bir iktidar bloğu tarafından yönetiliyor. Hem laik hem Yahudi olunmaz kavgası onlarda da sürüyor. Düşmanlarının en özel sırlarına vakıf olan İsrail, önce tarihinin en ağır saldırısına maruz kalıyor. Sonra devlet terörü denebilecek sertlikte karşı saldırı başlatıyor. Bu süreçte laiklerin çoğunlukta olduğu İsrail ordusunda (IDF) komutanlar istifa ediyor.
Muhalefet sokaklarda operasyonun rehineleri kurtarma üzerine yoğunlaştırılmasını ve sivillere yönelik katliamın durdurulmasını istiyor. Sonra birer birer düşmanlarının beyin takımı yok edilmeye başlıyor ve Suudi Arabistan dahil Filistin’e destek vermez oluyor. Netanyahu ülkesinde seçim kazanmak için daha ne yapsın. Üstelik tüm batı sermayesi de destek veriyor. İstenilen pozisyon elde edilene kadar durmalarına neden veya durdurabilecek güç görünmüyor.
Senaryonun hangi evresini yaşıyoruz ve bizi neler bekliyor?
Ne yazık ki o bölgedeki her karışıklık artık fiilen umuma açık hale gelen cemiyetimize daha fazla göçmen, kaçak, yabancıya konaklama hizmeti sağlama mecburiyetine sokuyor.
Mevlana’nın özdeyişindeki gibi; Dün geçti, yarın henüz gelmedi. Bugün insan öldürmeye harcadığımız zahmeti, kalıcı dengeler kurmaya ayıralım. Zira Ortadoğu’da kendini öldürmeye meyilli ve öldürtmeye yeminli fedailerin sonu gelmeyecek gibi duruyor.