nede olsa
Kılavuzu karga olanın burnu.... misali
Bir de Ali Erbaş'a ve Hulusi Akar'a sorun
KADİR MISIROĞLU'NU, MHP MİLLETVEKİLİ YÜCEL BULUT'TAN DİNLEYELİM!
Ölenin ardından konuşmak, bizim örfümüze pek uygun değil... Ama rahmetli, bir çok ölen hakkında çok şey söylemiş, çoğu iftira olan yakıştırmalar yapmayı adet edinmişti. Pek vicdan sahibi değildi.
O zamanlar Ortadoğu Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyordum.
Birgün elime bu şahsın gençliğinde yaptıklarına ilişkin belgeler ulaştığı gibi, olayın canlı şahitlerinden de dinleme fırsatı bulmuştum. "Hocaların Hocası" namıyla bilinen merhum İlahiyatçı Mehmet Müftüoğlu'yla yaptığı ortaklık içinde, hacca gitmek için başvuran hacılarımızın parasını nasıl buharlaştırıp zimmetine geçirdiğini" uzun uzun dinledim.
O günlerde bir de Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a "pezevenk" demiş ve fakat daha sonra, "Ben öyle birşey demedim." diyerek ortalara düşmüştü. Oturdum bunun bütün geçmişini kaleme aldım. Hayatı boyunca yaptığı rezaletleri birbir yazdım. Ve tabi Mehmet Akif Ersoy'a yaptığı hakaretleri de gündeme getirdim. Üstelik İNGİLİZ vatandaşlığına geçtiğini de anlattım.
Yazı çok ilgi gördü ve ulusal basının tamamında yer aldı. Kadir Mısıroğlu çıktı bana ağır mı ağır bir cevap verdi. Ve dedi ki "yazıda yer alan herşey iftiradır, dava açıp kendisiyle hesaplaşacağım." "Buyur Aç" dedim. Sanıyorum elimde hiç bir şey olmadığını düşünüyordu. Şahsıma 10.000 TL tutarında bir tazminat davası açtı ve kendisine iftira ettiğimi, söylenenlerin hepsinin yalan olduğunu ileri sürdü.
Mahkeme huzurunda tek tek ne kadar iddiam varsa ispatladım. Bilirkişiler, ses kayıtları üzerine inceleme yaptı ve Kadir Mısıroğlu'nun Mehmet Akif Ersoy'a "pezevenk" dediğini tespit ederek, mahkemeye bu yönde rapor sundular. Hacıları dolandırdığına ilişkin iddialarım da mahkeme huzurunda ispatlanmış oldu. İngiliz vatandaşlığına geçmeyi bile savundu. "Çok kibar davrandılar, ülkemde görmediğim nezaketi İngilizlerden gördüm" gibi saçma sapan şeyler söylemeyi tercih etti.
Uzatmayayım. Davayı ben kazandım, Kadir Mısıroğlu kaybetti. Ağzına geleni saydı. Bir hayli kin kustu. Muhatap olmadım. "Tarihçilik" adı altında zehir kusan bu şahsın gerçek kimliğini gözler önüne serdim. Kimseyle derdim yok... Ama gençlerimizi kendi ecdadına, kendi mazisine, kendi devlet büyüklerine ve tarihine kim düşman ediyorsa; mazisi mutlaka bir çamur deryasıdır. Bunu göstermek istedim.
Sabah öğrendim ki ölmüş kendisi... ''Kul Hakkıyla gelmeyin" diyen Yüce Allah'ın huzuruna yüzlerce kişinin hakkıyla gidiyor. Bir tanesi de benim... Allah bu milleti, gönlü güzel insanlarla doldursun, Millet olarak rehberimiz, müfteriler değil, gönül kapısını herkese açan Mevlana karakterli önderler olsun.
MHP TOKAT MİLLETVEKİLİ YÜCEL BULUT