Hukuk iptal ama Sarayı var..
Marifetmiş gibi Adalet bakanı ‘Ankara’da 75.000 metrekarelik kapalı alanı, 588 duruşma salonu ve 1.400 tanede hakim savcı odası olacak’’ diye reklam yapıyor.
Daha öncede 78 adliye vardı, fakat 22 yıl önce AKP iktidara geldikten sonra da bu sayı 366 olmuş. AKePe kalkıp ‘’Şöyle akıllı bina yapıyoruz, böyle özellikleri var… ‘’ deyince zaten aklımıza gelen şey ‘’tek anladıkları iş, yandaşlarla İnşaat adamlar ondan anlıyorlar yani çok güzel binalar yapmak adaleti düzeltirmiş gibi davranıyor. Ortada Yargıtay - Anayasa mahkemelerinin kararına uymayan AKePe ortamında. Hergün onlarca olay patlak veriyor işte duyuyoruz, filanı serbest bırakmışlar filan dosya mesela ‘’Dilan Polat’’ ve başka birçok olayda olduğu gibi yargıya Mutlaka parasal ilişkiler karışıyor. Kimse yaptığı ettiği işten ceza almıyor ama adalet bakanımıza sorarsan yaptığı güzel akıllı binalarla memlekete hukuk getirmiş olacakmış.
Adalet bakanın önünde, şu anda iki tane Erk var. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında bir tartışma var ve kimsenin umurunda değil, cenazeyi ortada bıraktılar - yerde duruyor. Onu çözmek yerine ŞAPŞALCA - Adalet Sarayı yaparak işi halledeceğini düşünüyor. Fakat örnek ortada: Dilan Polat meselesinde bir hukuk cinayeti var. 40 yıl hapsini istediğin birini ilk duruşmada serbest bırakmışsın. Şimdide sen kalkmışsın çok güzel adalet binaları yaptık, şöyle akıllı binalar yaptık diyorsun.
Fakat bakanlarımızın hepsi özel uçakla dolaşmasıda aynı mantık. Nasıl ki Erdoğan'ın Sarayı uçakları, işte Ahlat'ta, Okluk koyunda ayrı bir saray … örneklerine baktığında, belki ‘’bak işte ne kadar güçlü bir devlet’’ algısı yaratmaya çalışıyorlar ama halka baktığında o öyle bir güç yok. Bu riyakarlığın aynısını yargıda yapıyorlar Büyük Adliye sarayları anlı şanlı yargı mensupları ama orada ‘’adil’’ bir sistem adil bir mekanizması yok.
AKePe parti yönetimi artık Saray’ın danışmanlar tarafından AYRI bir politika izlediğini kavradı. Erdoğan bunu pek umursadı ve buna benzer haksız bir ihaleyle çok para kazanmış insanlar, hiç GÖRMEMİŞ gibi malını sıklıkla gösterme ihtiyacı hissederler. Şöyleki ‘’şayet onları göstermeyecekam, ne diye kazandım !’’ der halleri iktidarın her alanda Saray meselesinde de yargı meselesinde ve başka alanlarda ‘’konu esasından çok gösteriş’’ Tutkusu yanlışta olsa verdiğimiz yargı kararıyla ‘’Biz yaparız’’ sarhoşluğuna dönüştü.
Örneğin, daha öncede çok tepki çekmesine rağmen niçin yine mangal yaptılar ?. Çünkü artık Türkiye yani halkın hali umurlarında değil, AKePe o yüzden artık ‘’elitler - zenginler Partisine’’ dönüştü, halktan tamamen koptular. Dolayısıyla yeniden gündeme gelen yeni Mangal partilerinin resimleri - o görüntünün insanlarda yaratacağı rahatsızlığı algılamayaa derecede halktan koptular.
Mangal örneğinde Hulusi Akar, bir hafta önce ‘’Allah'tan korkmayı öğreteceğiz’’ gibi saçma sapan şeyler söyledi. Şayet sen Allah'tan korkmayı öğrenmiş olsaydın, öncelikle bu dine inanan halkı umursardın. Tıpkı şu an insanların yoksulluk ve enflasyonun altında ezildiğini Bakan Mehmet Şimşek’te söylüyor, lakin yapılanlara bakın ‘’hepsinden daha iyi - yarı fiyata dedikleri TOGG’’ varken, güvenlik kuvvetlerine 7.200 adet YABANCI otomobil teslimine UTANMADAN tören yapılıyor.
AKePe yönetimi sürekli karşı fikirde bulundukları Saray danışmanları ile çatışma halinde ve Erdoğan artık AKePe yi önemsemiyor yani Saray eşrafı ile beraber sanki öyle bir yapı kurdular ki bir daha seçime ihtiyaç duyulmayacakmış gibi, tıpkı Azerbaycan'da nasıl oluyorsa Aliyev % 80'ler oy alıyorsa - yada Mısır'da Hüsn mübarek 30 sene boyunca % 90'la, keza Irak'ta 30 sene Saddam % 94 ile seçiliyorduysa, acaba bizdede ‘’Trafoya giren kediler’’ seçim sonuçlarınımı etkiliyor ? korkumuz büyük.
Alıntı kaynağı:
Levent Gültekin - https://www.youtube.com/watch?v=2iYQd71rEww