EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞIM VE GURURUM!
Dolu dolu, tam 35 yıl spor gazeteciliği yaptım...
Son 5 yılda ise sanırım muhalif kimliğim mesleğimi yapmamı engelledi. Muhalif olduğunu söyleyip, eline küçücük bir diken batmasını bile batmasını istemeyen şartları uygun olup, sanki beni ve benim gibileri çok seviyormuş, saygı duyuyormuş gibi yapanların da sahte yüzlerini bu sürede gördüğümü ifade etmek isterim. Geldiğim noktada Facebook dışında yazabildiğim bir mecra bulunmuyor. Son bir yıldır da spor yazmamak için direniyorum
Neden mi?.
Gazetecilik yaptığım süre içinde, sorunlarına koşmadığım kişi, kulüp ya da kurum kalmamıştır. Bireysel çıkarıma aykırı olsa da toplumsal çıkarların çok daha önemli olduğuna inandığım için hep ezilenlerin yanında yer aldım. Her zaman haksızlığın karşısında durdum. Güçlüler benimle iyi geçinmek, hatta yanlarına alabilmek için çok çabaladı ama hep onların karşısında kaldım. Tehditler aldım, saldırılara uğradım. Ama yılmadım...
Bugün elime kalem alsam yine haksızlığın karşısında, ezilenin yanında, doğruyu savunurken, güçlülere karşı olan tavrımı aynen sürdürürdüm.
Ancak bir şeyin de altını çizmekte yarar görüyorum.
Son 5 yıl içinde yaşadıklarıma bakınca, başta futbol olmak üzere bu spor dünyasında yer alan (Başkan, yönetici, teknik adam, futbolcu, personel,kurum çalışanları, taraftar grupları, medya mensupları) kadar bencil, iki yüzlü, yalanı seven, çıkarcı, narsist, egoları şişkin, insan kullanmak için her türlü kılığa girmekten imtina etmeyenler kadar insan tanımadım.
Böylesine sahte bir dünyanın içinde 35 yıl bulunup da çürümeden etkilenmemiş olmanın gururu bana aittir.
Hiç mütevazı olmadan bu gururu ölene kadar yaşayacağım.
Adnan Sungur