Koç Okulu Yeni Lise Binası Açıldı

Geleceğin Koç Okulu Kampüsünde Yeni Dönem

 

Vehbi Koç Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Koç Okulu, Yeni Lise Binası’nı 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk günü, 12 Eylül 2022’de gerçekleştirilen törenle hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Okulu Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç, “Eğitim bugün hala ülkemizin bir numaralı sorunu. Ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki; ekonomik ve toplumsal kalkınmamızın temel şartı iyi eğitilmiş nesiller. Her ne kadar zaman zaman ümitsizliğe kapılsak da; bu bayrağı azimle taşımayı önce Atatürk’e ve sonra da bu uğurda büyük emekler vermiş bizden önceki nesillere bir borç biliyoruz. Eğitime sahip çıkmak da, burada olan her bir kişinin üstüne vazife. Yoksa biz, bizden sonraki nesillere ne diyeceğiz? Unutmayalım, iyi bir gelecek ancak iyi bir eğitimle mümkün” dedi.

 

Türkiye'nin ilk özel vakfı olarak 17 Ocak 1969’da kurulan Vehbi Koç Vakfı, eğitim, kültür ve sağlık alanlarındaki yatırımlarına devam ediyor. Kurucusu Vehbi Koç’tan aldığı ilhamla “Üstümüze Vazife” diyerek çalışmalarını sürdüren vakıf, 466 gün önce temeli atılan Koç Okulu Yeni Lise Binası’nın açılışını 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ilk günü, 12 Eylül 2022’de gerçekleştirdi. Yeni binada yaşam alanları, stüdyolar, ofisler ve sosyal ortak alanlar, farklı kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendi.  

 

Geleceğin Koç Okulu kampüsünün ilk adımı olan Yeni Lise Binası’nın açılış törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Okulu Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Oğuz Toprakoğlu, Koç Okulu Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Günel ve okul yönetimi katıldı. Tören ayrıca öğrenciler, öğretmenler ve veliler için Koç Okulu YouTube kanalında canlı yayınlandı.

 

Ekrem İmamoğlu: “Merak eden, sorgulayan, bilgiye ulaşmayı bilen nesiller yetiştirmeli, gençlerimize daha iyi olanaklar sunmalı ve onları çok daha iyi dinlemeliyiz.”

Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şunları söyledi: “Koç Lisesi yeni binasının açılışında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burası, ülkemizin, şehrimizin en prestijli eğitim kurumlarından biri. Dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilecek birikime ve donanıma sahip, bilgili, kültürlü ve çağdaş bir eğitimle çağdaş bir nesil yetiştirecek. Ülkemizin geleceğine ve gelişimine çok büyük katkı sunacağına eminim. Geçmişten bugüne bunu kanıtlayan bu değerli kurumumuzun geleceğe dair de çok güzel hedefleri olduğunu hissedebiliyorum. Toplumların gelişiminde eğitimin çok önemli bir yeri var. Zira, bilimde, sanatta ve sporda, hayatın her alanında dünya standartlarını yakalayıp öne geçmek için çağdaş, akılcı bir eğitimin şart olduğunu biliyoruz. Merak eden, sorgulayan, araştıran, bilgiye ulaşmayı bilen nesiller yetiştirmeli, gençlerimize daha iyi olanaklar sunmalı ve onları çok daha iyi dinlemeliyiz. Gençlerin fikirlerine önem veren, onların potansiyellerini öne çıkaran, hayallerini güçlendiren toplumlar, bugün olduğu gibi gelecekte de kesinlikle dünyaya yön verecektir. Bu açıdan Koç Okulu gibi eğitim kurumlarının varlığı şehrimiz ve ülkemiz açısından çok kıymetli. Koç Okulu’nun değerli öğrencilerinin bu şehrin geleceğine yönelik atılacak adımlarda yanımızda olmasını istiyoruz.” 

 

İpek Kıraç: “Ekonomik ve toplumsal kalkınmamızın temel şartı iyi eğitilmiş nesiller. Eğitime sahip çıkmak da, burada olan her bir kişinin üstüne vazife. Unutmayalım, iyi bir gelecek ancak iyi bir eğitimle mümkün.”

“Ekonomik koşulların bir hayli zorlu olduğu böyle bir dönemde Vakfımızın ve özellikle de ailemin bu cömert ve koşulsuz desteği olmasa böyle olağanüstü bir binaya sahip olamazdık” diyerek konuşmasına başlayan Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Okulu Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayatta bazı büyük değişimler bir dönüşüm ve gelişim fırsatını da beraberinde getiriyor. Yeni lise binamız da bize uzun zamandır üzerinde çalıştığımız geliştirilmiş eğitim vizyonumuzla yeni bir sayfa açma imkânı tanıdı. Dünyanın önde gelen, eğitim alanında uzmanlaşmış mimarlarıyla birlikte; geleceğin öğrenme biçimlerinin nasıl olacağı konusunu merkeze alarak bu binayı özgür ve kurallı, kapsayıcı ve prestijli, sabit ama bir o kadar da esnek olması vizyonuyla tasarladık. Ülkemize ve dünyaya örnek olmasını istedik. Çünkü eğitim tarzları değişiyor, beklentiler değişiyor. Bu sürecin her anına ayak uydurmak ve hazır olmak zorundayız. Eğitim bugün hala ülkemizin bir numaralı sorunu. Ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki; ekonomik ve toplumsal kalkınmamızın temel şartı iyi eğitilmiş nesiller. Her ne kadar zaman zaman ümitsizliğe kapılsak da; bu bayrağı azimle taşımayı önce Atatürk’e ve sonra da bu uğurda büyük emekler vermiş bizden önceki nesillere bir borç biliyoruz. Eğitime sahip çıkmak da, burada olan her bir kişinin üstüne vazife. Yoksa biz, bizden sonraki nesillere ne diyeceğiz? Unutmayalım, iyi bir gelecek ancak iyi bir eğitimle mümkün.”

 

İpek Kıraç: “Eğitim yolculuğunda sen hayattayken beraber bu yolda yürüyemedik. Ama biz, senin attığın o sağlam temellerin üstüne inşa ettik ve senin yolunda ilerliyoruz.”

Yeni lise binasının temelini 466 gün önce annesi Suna Kıraç’ın doğum günü olan 3 Haziran’da attıklarını hatırlatan İpek Kıraç, “Sevgili annem… Eğitim yolculuğunda sen hayattayken beraber bu yolda yürüyemedik. Ama biz, senin attığın o sağlam temellerin üstüne inşa ettik ve senin yolunda ilerliyoruz. Senin yaptığın bu okulu yıkmak zorunda kaldım. Kalbim parçalandı. Seninle yaşadığım o okuldaki onlarca hatıramızı siliyor olmak benim için çok zordu. Ama sen okulda çocuklarımız için her zaman en iyisini istedin, en üst düzeyde olan eğitim programı ile hem yurt içinde hem yurt dışında saygın ve örnek bir okul amaçladın. İnşallah bu bina ile de senin vizyonuna ve hedeflerine layık olabilmişizdir. Eğitimin önemini beraber yaşayabildiğimiz kısa sürede benim de içime işlediğin için sana teşekkür ederim. Yeni binamız hepimize, okulumuza ve ülkemize hayırlı, uğurlu olsun” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Prof. Dr. Murat Günel: “Lise binamız; sosyal öğrenme imkânları sunan, öğrencinin çevresiyle ve kampüsle etkileşimini artıran, farklı öğrenme modellerini desteklemek üzerine yenilikçi bir bakış açısıyla planlandı.”

Koç Okulu Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Günel de konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu projede; ulusal ve dünya çapında birçok mimar, pedagog ve eğitimci ile çalıştık. Projemizde temel şartlar açıklık, netlik, şeffaflık, çeşitlilik ve esneklik oldu. Bu bina; okulun sadece bir ‘bina’ olmadığını, öğrenmenin, öğrencilerin tüm deneyimlerinin bir sonucu olduğunu gösterir nitelikte. Lise binamız; sosyal öğrenme imkânları sunan, öğrencinin çevresiyle ve kampüsle etkileşimini artıran, farklı öğrenme modellerini desteklemek üzere yenilikçi bir bakış açısıyla planlandı. Sosyalleşmeyi ve birlikteliği sağlayan alanlar, kampüsümüzün doğal güzelliğiyle birleştirildi. Kolektif mimarisi ile Koç Okulu yeni lise binası, iç mekanları ve yapısı ile ekolojik ve sosyal yaşam döngüsünde doğayla bütünleşik, mutlu okul paydaşlarımızın habercisi olacak. Gelin bu yepyeni binaya; biriktireceğimiz unutulmaz anılarla, hem kendimizi, hem dünyayı keşfedeceğimiz kıymetli deneyimlerle, yaşam enerjimizle, başarılarımızı kutlayarak yaşanmışlık katalım.”

 

Yaşam alanları, stüdyolar, ofisler ve sosyal ortak alanlar, farklı kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendi 

Yaklaşık 14 bin metrekare alana kurulan yeni lise binasında, büyüklükleri 54 ila 79 metrekare arasında değişen 43 geniş öğrenme stüdyosu bulunuyor. Projenin mimari tasarımını DB Mimarlık, konsept tasarımını 180 Studio/Trung Le, iç mimari uygulamalarını ise PAB Mimarlık üstlenirken, tüm inşaat süreçleri Ark İnşaat tarafından yürütüldü.

 

Kolektif mimarisi ile öne çıkan bina, iç mekanları ve yapısı ile ekolojik ve sosyal yaşam döngüsünde doğayla bütünleşik bir deneyim sunuyor. Binadaki yaşam alanları, stüdyolar, ofisler ve sosyal ortak alanlar, farklı kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendi. İdeal ısı, gün ışığı etkisi, atriumlar, homojen yapay aydınlatma, taze hava sirkülasyonu, iklimlendirme, nem dengesi, ses izolasyonu, hacim akustiği, yangın güvenliği gibi birçok fiziksel deneyim kriteri hesaplanarak tasarlanan binada, tuğla, cam ve ahşap ağırlıklı malzemeler kullanıldı; iç mekânlarda ise pastel tonlarda renklere ağırlık verildi.

 

Esnek oturma alanları tanıyan çok yönlü stüdyolar tasarlandı

Binada fiziksel mekânların kullanım olanakları artırılırken, sınıflar da “stüdyo” olarak adlandırılarak, çok yönlü bir üretim vurgulanıyor. Stüdyolardaki mobilyalar, kolay hareket ederek oturma düzeni kolayca değiştirilebiliyor. Projede öğrenci ve öğretmen arasındaki hiyerarşinin yanı sıra sınıfın “önü ve arkası” ayrımının kalktığı, öğrenciye kendi masa-sandalyesi dışında da esnek oturma alanları tanıyan çok yönlü stüdyolar tasarlandı. Stüdyoların iki başına pencere tarafında yeniden yorumlanan “öğretmen masası”, ön-arka hiyerarşisini de ortadan kaldırıyor. Binada öne çıkan özel alanlar şöyle sıralanıyor: Ortak Çalışma Atölyesi, Yazma Merkezi, Merak Atölyesi ve Biyomimikri Laboratuvarı.